ETHEM VARDAR

11 Nisan 19214'de Yenişehir'de doğdu. Üsküp kökenli Safiye ve Abdurrahman'ın oğlu. Yenişehir'in sivil paşalarından Ethem Paşa'nın torunu. İlkokulu tamamladıktan sonra orta ve lise eğitimini Bursa Erkek Lisesinde tamamladı. 16 yaşında babasını kaybetti. Ailenin tek çocuğu olmasından dolayı Yenişehir'e gelerek çiftlik işlerinin başında olması istendi. Fakat annesinin ısrarla okumasını istediğinden "çiftçilik yapsan da önce avukat olacaksın" şeklinde ki yönlendirmesiyle İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitim almaya başladı. Hukuk Fakültesindeki eğitimini tamamlamasının ardından Beyoğlu Savcısı olarak İstanbul'da 10 yıl süre ile görev yaptı. 
1960'da Safiye Vardar ile evlendi. Bu evlilikden Müberra, Safiye ve Abdurrahman isimlerinde üç çocuğu oldu.
İstanbul'daki görevinden ayrılarak Yenişehir'e geldi ve çiftlik işlerini ailesinden devraldı. Aynı zamanda Bursa'da avukat olarak özel bir ofis açıp ağır ceza avukatı olarak mesleğin duayenleri arasına ismini yazdırdı. 
29 Aralık 2003 yılında çok sevdiği Bursa Adliyesi merdivenlerinde kalp krizi geçirerek hayata veda etti.

DOĞAN ERSÖZ

Busiad kurucu başkanlarındandır. Sanayici ve iş adamı.
27 Aralık 1935 yılında Yenişehir'de doğdu. Babası Burhanettin Ersöz, annesi Veliye Ersöz'dür. İlköğrenimini Bursa'da tamamladıktan sonra orta ve lise öğrenimini Bursa Ticaret Lisesinde bitirdi,. Üniversite eğitimini o zaman ki adıyla Yüksek Ticeret olan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde tamamladı.
Bursa'da kurulu olan Ersözler Un Fabrikasında yöneticilik yaptı.Tarım ve hayvancılık sektöründe atılım amacıyla Ersözler Ltd. Şirketini kurdu. Hayvancılık ve tohumculuk sektörü ilgisini çekince Yenişehir Koyunhisar Köyünde bulunan çiftlikte hayvancılık projesini gerçekleştirdi.
1976'da Yenişehir'in çevre köylerini kapsayacak bir entegre işletme olarak tasarladığı Oba Süt Sanayi A.Ş.'nin temelini attı. Ancak bu iki girişimi de çeşitli zorunluluk ve engellemeler nedeniyle umulan sonucu vermedi. 1984'de ERDIŞTAŞ'ı kurdu ve yöneticiliğini üstlendi. 
Hayatı boyunca Türk insanının modern davranış ve alışkanlıklara kavuşması gerektiğini savundu sağlık için sporun önemine dikkat çekti. Toplumsal örgütlenmelerde öncü rol almak için çaba harcadı. Bir çok sosyal dernek ve kurumda görevler aldı. 1978'de on yedi sanayici ve iş adamı ile birlikte Bursalı Sanayiciler ve İşadamları Derneği'ni (BUSİAD) kurdu başkanlığını üstlendi. 19 Aralık 1994'de beklenmedik vefatına dek on altı yıl boyunca bu derneğin başkanlığını üstlendi. 
Evli ve iki çocuk babasıdır.
(Kaynak: Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği 2012 Bülteni)

İHSAN ŞEKERCİOĞLU

Kitap ve kırtasiye tüccarıdır. 1908 yılında Yenişehir'de doğmuştur. Doğumundan kısa bir süre sonra ailesi Bursa'ya göç etmiştir. İlkokulu Bursa'da tamamladıktan sonra Babasının vefatı nedeniyle başladığı ortaokulu yarım bırakmak zorunda kalmıştır. 
16 yaşında ticarete atılan İhsan Şekercioğlu ilk zamanlar Bakkallık yapmış. Okumaya meraklı olması sebebiyle askerlik görevini tamamlamasının ardından Bursa'ya döndüğünde kitap kırtasiye dükkanı açmaya karar vermiş. 
Yazı devriminin gerçekleştirildiği 1928 senesinde kiraladığı bir dükkanla mesleğe başlamış. Zaman içerisinde Bursa'nın en tanınmış kitap-kırtasiye tüccarı konumuna gelip Şekercioğlu Kollektif Şirketini kurup yöneticiliğini üstlenmiş.
9 Aralık 1988 tarihinde Bursa'da vefat eden İhsan Şekercioğlu Emir Sultan mezarlığına defnedilmiştir.

ABDULLAH EFENDİ (HAFIZ)

Yenişehir müftüsü olarak görev yapan ve emekli olan Ahmet Hulisi Efendi'nin oğludur. 1879 senesinde Yenişehir'de Kayseri mahallesinde doğmuştur. İlköğretimini Yenişehir'de mukaddemât-ı ulûmu tedris ve hıfz-ı Kur'an-ı Kerim'e muvaffak olarak tamamlamıştır. 
Yenişehir'de eğitimini tamamlamasının ardından İstanbul'a göç etmiş, burada Fatih Camisi Dersiâmlarından Batum'lu Abdullah Efendi'den ders görmüştür.
28 Mayıs 1905 tarihinde varidat-ı mahalliyeden Bilecik Mekâtib-i ibtidaiyesi Kur'an-ı Kerim muallimliğine ile Yukarı Mahalle Mektebî muallim-i saniliğine tayin edilmiştir. 28 Mart 1910 tarihinde ise liva-i mezkur Mahkeme-i Şer'iyyesi katipliğine atanmıştır. 23 Mayıs 1910 da ise terfi ederek aynı mahkemenin Mukayyitliğine tayin olunmuş.
Ölümü hakkında kayıtlarda bilgi bulunmamaktadır.

ABRAŞ KÖSE VELİ PAŞA

Girit Serdarı Yenişehir'li Deli Hüseyin Paşa'nın lalasıdır. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde adına rastlanmaktadır. Aslen Yenişehirlidir.

RÜSTEM PEHLİVAN

1860 yılında Bulgaristan'ın Şumnu iline bağlı Osmanpazrı'nın Karacaat köyünde doğmuştur. Türk Rus Savaşlarından sonra göç ederek Yenişehir'in Mahmudiye Köyü'ne yerleşmiştir. 
Yenişehir'de güreşe meraklı Ethem Paşa'nın pehlivanları arasına katılarak bir çok müsabakalara çıkmış çok kez başpehlivanlığa güreş tutmuştur. Adalı Halil, Kurtdereli Mehmed Pehlivan, Filiz Nurullah gibi devrinin meşhur pehlivanları arasında yer alır. 
1901 yılında Konya taraflarına çıktığı bir güreş turnuvasında rahatsızlanmasının ardından aynı yıl vefat ederek köyü Mahmudiye'ye gömülmüştür. Adına türbe yaptırılmıştır. Güreşlere hazırlık ve idman için kullandığı 200 kg'lık idman taşı türbesinde muhafaza edilmektedir. 

HAMDİ BEY (BANKACI)

1877 yılında Yenişehir'de doğmuştur. İdadiye (lise) mezunudur. Şair ve yazarlığı ile ön plana çıkar. 1895 senesinde başta vilayet mektupçusu Süleyman Nazif Bey bulunduğu halde yazar ve şairlerle tanışarak Fevâid Risalesine yazılar yazmaya başlamıştır.
Ziraat Bankasında çalışmaya başlamış, 1900'de bankaya müfettiş olmuş, 1902'de ise aynı bankanın teftiş heyetine seçilerek İstanbul'a taşınmıştır.
İstanbul'da görev yaptığı dönemde Malumat, Musevver Fen ve Edeb, İrtika mecmualarında şiir ve düz yazıları yayınladı. Şiikiıfe-i Sebap adlı basılmamış bir yapıtı vardır. Yaşamı hakkında yeterli bilgi yoktur. Şiirlerinde "Edebiyat-ı cedide" (Yeni edebiyat) akının etkisi ve bir bakıma Tevfik Fikret'e öykünmenin izleri gözlenmektedir.
Şeb-i Deycûr (Karanlık gece) başlıklı şiirinden iki dörtlük:
Bir çehre-i mehâbel-nümûd kim
Eyler kulüb-i sökmeyi garke-i hıras
Bir perdedir o vech-i kesafel-füzûd kim
Etmez uyûn-u âleme hiç bir cihet temas
…………………..
Erbâb-ı ittisale şu bir leyle-i siyah
Serper şuâ-yi feyzini mişkatı hikmetin
Sol perdeden serâirini gösterir ilâh
Ta'zif edip nüfuzunu enzâr-ı ibretin
Ölüm tarihi konusunda kayıtlarda bir bilgi mevcut değildir.
(Kaynak:Bursa Ansiklopedisi, Yılmaz Akkılıç)

HALİL HİLMİ EFENDİ (HAFIZ)

1859 yılında Yenişehir'in Ermiye nahiyesinde doğmuştur. Yusuf Efendi'nin oğludur. İlkokul tahsilini Yenişehir'de tamamlamıştır. İlkokul tahsilinin ardından Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek İstanbul'a gitmiştir. Ateş Hoca diye anılan Tokat'lı Mustafa Vehbi Efendi'den Arabi ilimleri, diğer devrin ünlü hocaları olan Beyazıt Cami dersverenlerinden Eğinli Eşrefzade Hacı Mehmet Hulisi Efendi'den de Kur'an okuma usullerini ve tekniğini öğrenerek 1891 ve 1902 tarihlerinde her iki hocasından da diploma almıştır. Eğitiminin ardından muhtelif camilerde imamlık ve okullarda Kur'an-ı Kerim öğretmenliğinde bulunmuştur.
1887 yılında ilkler hariç Bursa Kurucular yetki belgesi verilmiş, 1907'de de öğretim üyeliğinin orta derecesine terfi ettirilmiştir.
1909'da fahri olarak padişahın teftiş adresinde görevlendirilmiş ve 1 Eylül 1916 da asaleten maaş tahsisi ile aynı daireye ataması yapılmıştır. 26 Temmuz 1916'da aynı meclisin üyeliğine tayin edilmiştir.
Öğretim Bakanlığı tarafından öğretim tekniklerinin iyileştirilmesi yani yeni teknikler geliştirilmesi amcıyla kurulan encümen üyeliği görevine 6 Temmuz 1912 tarihinde seçilmiştir. 1 Kasım 1912'de Öğretim Bakanlığında görevli olduğu encümen üyelerinin adeti azaltıldığı halde kendisinin üyeliği devam ettirilmiştir. 6 Ağustos 1924 tarihinde yaşı geçmiş ve emekliye ayrılması gerektiği halde padişahın onurunun korunmasında etkili olması sebebiyle kurulan tetkik merciinde yerinde bırakılmıştır.
(Kaynak: Yenişehir Gazetesi, 20 Nisan 2004)

MEHMET PEHLİVAN

Yenişehirlidir. 1800'lü yılların sonunda yaşamıştır. Doğumu ve hayat hikayesi hakkında çok fazla bilgi yoktur. İbn-ül Cemal Ahmet Tevfik'in 1890'lı yılların sonuna doğru Bursa ve çevresine yaptığı seyahati konu edilen "Hüdavendigâr Vilayeti Dahilinde Velosipetle Bir Cevelan" adlı kitapda Ahmet Tevfik'in Yenişehir yolu üzerinde (o zaman ki adı Mekirköy, yeni adıyla Yolören köyü civarı olabilir) karşılaştığı Mehmet Pehlivan ve onun hikayesinden bahseder. Mehmet Pehlivan yaptığı güreşler ile çevrede nam salmış, namı İstanbul'a kadar da uzanmıştır. İstanbul'dan bir güreş etkinliği için davet alır. bu davete kutlamak ister. Daveti kutlarken elinde patlayan tabancası nedeniyle parmaklarını kaybeder. Kaybettiği parmakları onun hem güreşi bırakmasına sebep olur hemde namının "Parmaksız Mehmet Pehlivan" olarak anılmasına.

MEHMET BEY (KAPICIBAŞI)

Yenişehir doğumludur. Doğum tarihi hakkında kayıtlarda bilgi bulunmamaktadır. 1700'lü yılların sonlarında yaşamıştır.Yenişehir'li zengin Mustafa Ağa'nın oğludur. Rikâb-ı Hümayun kapıcıbaşlarındandır. 1794 senesi birinci Kanun ayında İstanbul'a gelmesi emredilmiştir. 

MEHMED EFENDİ (TEZKİRECİ)

Kazasker ve hat ustasıdır.
Yenişehir doğumludur lakin doğum tarihi ile ilgili kayıtlarda bilgi mevcut değildir. Anadolu kazaskerlerindendir. Kazasker Kutsizâde'nin tezkirecisi idi. "Talik" yazıyı Siyahi Ahmet Efendi ile Tophaneli Mahmut Efendiden öğrendi. Her ikisinden de icazet aldı. Çeşitli devlet görevlerinde bulundu. Anadolu Kazaskerliğine atandı. Bu görevinden ayrıldıktan bir süre sonra Bursa'da 1684 yılında vefat etti. emir Buhari (Emir Sultan) mezarlığına defnedildi. 
Not: Kazasker: Osmanlı döneminde kadıların başında bulunan, askerle ilgili şeriat sorunlarını çözüme bağlamakla yükümlü, belli bir aşamaya değin olan kadıları ve müderrisleri atamaya yetkili ilmiye sınıfının yüksek aşamasında bulunan ve padişah divanının üyesi olan devlet görevlisi
Tezkireci: yazıcı, katip, bugünkü karşılığı özel kalem müdürü.

ZEKAİ MUSTAFA EFENDİ (ORUÇ BABA)

Halk arasında Oruç Baba olarak bilinir. Asıl adı Şeyh Zekai Mustafa Efendi'dir. Aslen Yenişehir'li olan İşkoda ve Üsküdar Muhafızı İbrahim Paşa'nın oğludur. Doğum tarihi hakkında kayıtlarda bilgi mevcut değildir. 
Gençliğinde seyahate çıkmış ve Kütahya Simav'da Halvetiye tarikatının Şâ'baniyye koluna mensup el-Hâc Hasan Efendi ile karşılaşmış ve kendisine intisâb ederek uzun bir zaman yanında kalmıştır. Şeyh Hasan Efendi'den aldığı tasavvuf derslerini tamamladıktan sonra İstanbul'a göç etmiştir. Topkapı Şehremeni Pazartekke Kürkçü Bostan Sokak'da Pir Ümmi Sinan Dergahı'na Şeyh olarak tayin olmuştur. Tasavvuf şiirlerini toplayan divanı çok meşhurdur. Halveti, Sinâni ve Şâbani tarikatının ileri gelenlerindendir. 1812 yılında İstanbul'da vefat etmiştir. Vefatının ardından dergahın başına oğlu Hasan Aziz Efendi, onun vefatının ardından Hasan Aziz Efendi'nin oğlu Mustafa Zekai Efendi, ardından onun oğlu İbrahim Şükrü Efendi, geçmiştir. Kendisinin ve kendisinden sonra gelen aile eşrafının kabirleri Topkapı'da ki Oruç Baba Türbesi içerisindedir. 
Hayatı paraya değer vermeden fakirlik içinde geçmiştir. Ramazan ayının ilk günü Hızır Aleyyisselam ile birlikte bir yudum sirke ve bir zeytin tanesi ile orucunu açtığı rivayet edilmektedir. Bu nedenle de İstanbul Topkapı semtinde bulunan türbesi Ramazan ayının özellikle ilk günü dolup taşmaktadır. 

ÖMER USTA (Ayaz'lı)

Kayıtlarda doğum tarihi ve ölüm tarihi hakkında bir bilgi yoktur. Onaltıncı yüzyılın ilk yarısında yaşadığı bilinmektedir. Yenişehir'in Büyük Ayas köyündendir. Çevrede nam salmış meşhur, işinin ehli bir duvarcı ustasıdır. Sultan Beyazıt tarafından Yenişehir yakınlarında akan nehir üzerine yaptırılan köprünün su taşmaları ve çeşitli nedenlerle ekseriye harap vaziyette olması ve bu konuda halkın çok fazla mağdur olmasından dolayı 1530'da çıkarılan bir ferman ile avârız-ı divaniyeden (kanunun ön gördüğü ödenmesi gereken vergiler) muaf olmak şartıyla köprücü tayin edilmiştir. 

NECİP SOYDAN

1890 yılında Yenişehir'in Günece köyünde doğmuş. Babası Hacıoğullarından Ali Efendi'dir. 1878 yılında Osmanlı-Rus harbi sırasında Yenişehir'e göç eden bir ailenin oğludur.
Tahsil hayatına Yenişehir'de başlayan Necip Bey; Yenişehir Rüştiyesinden mezun olduktan sonra, 1912'de Mercan Mektebini bitirdi. Lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi'nde tamamlamıştır. Lise eğitiminin ardından ailesinin varlıklı olması ve babasının rızası olmadığı halde İstanbul Mülkiye (Darülfünun) Mektebine (Bugün ki karşılığı Siyasal Bilgiler Fakültesi) girmiştir. 4 yıllık olan bu okulu başarılı bir şekilde 3 yılda bitirip 1911 yılında mezun olmuştur. 
Mülkiyenin bitiminin ardından Osmanlı döneminde memurluğa başlamış ve kendi köyünden olan Molla Mustafaların kızı Vecihe Hanım ile evlilik gerçekleştirmiş.
Memurluk hayatında ilk görev yeri Bursa İl Maiyet Memurluğuna 14 Mart 1913 tarihinde ataması gerçekleştirildi. İki yıllık stajını Yenişehir İlçesi Özel Saymanlık Katipliğinde ve Erdek, Edremit, Ilıca nahiye müdürlüklerinde tamamladı. 14 Nisan 1915'de Erzurum Valiliği Emrine tayin edildi. 26 Temmuz 1916'da Tunceli ili Çemişgezek Kaymakamı oldu. 1917 ve 1920 yılları arasında Harran ve Rakka Kaymakamlıklarında bulundu.
23 Nisan 1920'de Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün başkanlığında kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinine 1. döneminde Ertuğrul Livası Milletvekili Seçildi. (O yıllarda Yenişehir Ertğrul (Bilecik) ilinin bir ilçesi idi. Yenişehir'in Bursa iline bağlanması 1933 yılında olmuştur)
1920 - 1923 yılları arasında 1. Mecliste Milletvekilliği devam etti.
Milletvekilliği sırasında meclisin içişleri, posta-telgraf, bayındırlık, milli eğitim ve iç tüzük komisyonlarında çalıştı. Bir dönem tasarı komisyonluğu katipliği yaptı.İkinci toplantı yılında Bayındırlık Komisyonu ve II. Şubenin, üçüncü toplantı yılında ise Tasarı Komisyonunun katipliğini yaptı.
Milletvekilliğinin ardından mülki memurluk hayatına geri döndü. 14 Temmuz 1923'de Bilecik İli Söğüt Kaymakamlığına atandı. 6 Aralık 1925'de Afyon İli Emirdağ ilçesi Kaymakamı oldu. 27 Ağustos 1927'de Tunceli ili Nazimiye Kaymakamlığına getirildi. 10 Aralık 1930'da Kaymakam olarak Kütahya ili Gediz ilçesine geldi. 17 Eylül 1933'de Bolu ilinin Mudurnu Kaymakamlığına ataması yapıldı. Ardından 16 Ağustos 1934'de Seyhan İl İdare Üyeliğine, 28 Ağustos 1936'da Sivas İl İdare Heyetine nakledildi. 25 Ocak 1939'da İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Şube Müdürü oldu. 10 Mayıs 1941'de Tokat ili Niksar İlçesi, 6 Temmuz 1942'de de yine Tokat İli ilçesi Kaymakamlığına getirildi. 18 Nisan 1945'de ise Sivas İli Vali Yardımcılığı'na atandı. Bu arada üç ay kadar Hafik Kaymakamlığında bulundu.
Sivas Vali Yardımcısı iken 16 Temmuz 1948'de kendi isteği üzerine emekliye ayrıldı.
Emeklilik hayatı 3 Şubat 1959 günüde vefat edinceye dek köyünde geçmiştir. Cenazesi ilçe mezarlığına defnedilmiştir. Evli ve Ali, Celadet, ve Doğan adlı üç çocuk babasıdır. Fransızca ve Farsça bilmekteydi.
(Kaynak: Yenişehir Gazetesi, T.B.M.M 1920 Albümü)

İLHAN AŞKIN


İktisatçı, tüccar, siyasetçi. 
1940 yılında Yenişehir'de doğdu.İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.Üniversite hayatının ardından çeşitli ticari kuruluşlarda ortaklık ve yöneticilik yaptı. 1983 yılında kurulan Anavatan Partisi'ne (ANAP) girdi. Bu parti listesinden 1983 ve 1987'de yapılan seçimlerde Milletvekili seçildi. Milletvekilliği sırasında TBMM plan ve bütçe komisyon üyeliği ve başkan yardımcılığı ile Anayasa ve İnsan Hakları Komisyonu üyeliğinde bulundu. Batı Avrupa Birliği Asamblesine seçildi ve iki yıl bu görevde bulundu. 30 Mart 1989 ile 9 Kasım 1989 tarihleri arasında 46. Hükümet'te (II. Özal Hükümeti) Devlet Bakanlığı görevinde bulundu. 
Bir dönem Bursa'da kurulu olan Türk Parlementerler Birliği Bursa Şubesi Denetleme Kurulu üyesi olarak görev yaptı
1991 seçimlerinde aday gösterilmemesi üzerine tekrardan ticari hayata başladı. MEPAŞ Ltd Şti ortaklarındandır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

VEDAT CEMİL ŞEMAKİ


1930 Yenişehir doğumludur. 
Bugün müze olarak kullanılan Şemaki Evi'nde doğmuştur. Hatta müzede bulunan minyatür bebek onu temsil etmektedir.
Ortaokul mezunudur. Tahsilini tamamladıktan sonra marangozluk mesleğine başlamış, 1960'lardan evvel parti kademelerinin gençlik kollarında görevler alarak siyasete atılmış, 1966'da Adalet Parti ilçe başkanlığı görevini getirtilmiş. 1963'de yapılan mahalli seçimlerde Adalet Partisi'nden Belediye Meclis üyeliği görevini üstlenmiştir.
24 Ocak 1968'de yapılan mahalli seçimlere Adalet Partisi belediye başkan adayı olarak girmiş seçimleri kazanmış ve 13 Eylül 1980 tarihine dek 12 yıl süre ile Belediye Başkanlığı yapmıştır. Belediye Başkanlığı döneminde bir çok unutulmaz hizmetlerde bulunmuş, Yenişehir Ekmek Sanayii (YESAŞ)'nin kuruluşuna öncülük etmiş, 26 Ağustos 1968'de açılışı gerçekleştirilen Atatürk Anıtının yapımına ön ayak olmuştur. Şakir Üntut'un belediye başkanlığı döneminde başlayan, Ali Can döneminde devam eden Sanayi çarşısı imarı ve yapılaşması onun döneminde tamamlanmış, Eski kelem pazarı yerine yapılan belediye dükkanları, yeni hal dükkanları onun başkanlığı döneminin icraatları içerisinde yer etmiştir. 
Halk özellikle kendisini yolların arnavut kaldırımından beton yollara geçirilmesinden dolayı "Beton Vedat" olarak anar. Seksenli yıllarda İl genel meclis üyeliği görevine seçilmiş ve bu görevini de dik duruşu ve onuru ile tamamlamıştır. 2000 yılında geçirdiği rahatsızlığın neticesinde inme hastalığı ile mücadele etmiş bir müddet yatağa bağlı kalmış tekerlekli sandalye ile yaşamıştır. 22 Mart 2009 günü sevenlerini üzerek aramızdan ayrılan Vedat Şemaki'nin kabri ilçe mezarlığındadır.
Gençlik dönemlerinde futbola olan merakı ile Yenişehir Gençlerbirliği spor klübünün kaleciliği görevini de üstlenen Şemaki; şehirde özellikle her yanı güller ve yediverenlerle süsleyip şehrin görüntüsüne kattıkları ile de hafızalarda yer etmiştir. 
Eli açık, hoşgörülü, iyilikçi, sevecen yapısı, renkli kişiliği ile seven ve sayanlarını çoğaltmış iyi bir siyasetçi olarak yaşadı.Halkın çalışkan ve ileri görüşlü kişiliğiyle taktir ettiği Vedat Cemil Şemaki Belediye başkanlığının yanında sosyal kurum ve derneklerde de çeşitli görevler almıştır. Av merakı ile de tanınan Şemaki Avcılar Kulübü başkanlığı, Türk Tayyere Cemiyeti başkanlığı, Türk Hava Kurumunda başkanlık ve yönetim kadrosunda çeşitli defalar yer almıştır.
(Kaynak: Yenişehir Belleği - Turgut Yüce, Yenişehir Gazetesi - Torunu Burcu Akyüz ile yapılan söyleşi))

AHMET ESİN


Doktor, siyasetçi. 1911 yılında Petriç'te doğdu. 1912 yılında ailesi ile birlikte Türkiye'ye göç etti. Tokat'ın Zile ilçesine yerleşen ailesi çiftçilik ile uğraşmaya başladı. İlk ve orta tahsilini Zile'de tamamladı. Lise öğrenimi için Ankara'ya gitti. 1939'da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden doktor olarak mezun oldu. Aynı yıl asteğmen rütbesi ile Yenişehir'de Askeri Nakliye Katarının (Nakliye Birliği) Sıhhiye ayniyat muhasibi (sağlık levazım saymanı) olarak askerlik görevine başladı. Vatani görevinin tamamlanmasının ardından Yenişehir'den ayrılmayıp kalıcı olarak buraya yerleşti. Yenişehir'de bir muayenehane açarak burada doktorluk yapmaya başladı.
1941 yılından 1981 yılına dek 40 yıl süre ile Yenişehir'de doktorluk yaptı. Sevecen, şakacı, paraya önem vermeyen ve yardımseverlik özellikleri ile kısa zamanda Yenişehirlilerin "Doktor Amcası" olan Ahmet Esin'in mesleki olarak "Sedef Hastalığı" üzerine uzun yıllar süren çalışmaları da olduğu bilinmektedir.
Siyasetçi yönüde bulunan Ahmet Esin 1946 yılında Demokrat Parti Yenişehir ilçe kurucu üyeleri arasında yer aldı. Demokrat Partinin ilçe başkanlığı görevinde bulundu. 1960 ihtilalinden sonra kurulan Adalat Partisinde Bursa il başkanlığı yaptı. (1963-1964)
Mesleği ve siyasi hayatı dışında Yenişehir'de bomboş bulunan ekilmeyen arazileri değerlendirerek yıllarca çeltik ekimi yapıp ziraat ile de uğraştı.
Hayatı boyunca hiç evlenmedi. Yenişehir'de ilk olarak Ulucaminin arkasında bulunan bir evde oturan Ahmet Esin daha sonra yine Ulucaminin batısında bulunan o dönem ki ismi ile Akdümbek sokağına taşındı. Son olarak da Saat Kulesine yakın olan bir evde ikamet etti.
16 Mayıs 1981 günü 70 yaşında iken vefat etti. Cenazesi o güne dek görülmeyen bir kalabalık ile kaldırıldı. Ölümünün ardından ikemet ettiği Akdümbek Sokağına Belediye Meclisinin karaı ile "Doktor Ahmet Esin Sokağı" ismi konuldu.

TURGUT YÜCE

1945 yılında Yenişehir’de doğdu. Yenişehir’deki ilk ve ortaokul tahsilinden sonra Bursa Erkek Lisesi’nden mezun oldu. Askerlik görevinden sonra 1968 yılında açılan T.Halk Bankası Yenişehir Şubesi’nden memur olarak göreve başladı. Yurdun çeşitli il ve ilçelerinde yöneticilik yaparken, Anadolu Üniversitesi (AÖF) Sosyal Bilimler Bölümü’nden mezun oldu. Sırası ile Divriği (Sivas), Osmaneli (Bilecik), Bursa’nın İnegöl, Merkez Hal Şubesi ve Yenişehir şubelerinde toplam 22 yıl şube müdürlüğü yaptı. 2000 yılında ise kendi memleketi olan Yenişehir Şubesi’nden  emekli oldu. Emekli olduktan bir süre sonra, Yenişehir’de 50 yıldır yayınını sürdüren Yenişehir Gazetesi’nde; doğduğu ve yaşadığı kenti konu alan yazılarını Yenişehir Belleği başlığı ile kaleme aldı. Sabırlı araştırmacılığı, güçlü belleği ve eski fotoğrafları doğru okuma yeteneği ile farklılık yaratan Turgut Yüce’nin bu yazılarının bir bölümünden oluşan Yenişehir Belleği adlı kitabı Yenişehir Kaymakamlığı tarafından 2011 yılında yayınlandı. 
Yenişehir'le ilgili tarihsel nitelikteki yazıları ile tanınan Yüce son olarak Yenişehir esnafları, meslekler ve bu meslekleri icra edenler hakkındaki çalışmasını sürdürmüş. Araştırmaları çeşitli gazete, dergi ve digital ortamlarda yayınlanmıştır. 
28 Mayıs 2020 tarihinde yaşama veda eden Yüce'nin "Yenişehir Esnafları konulu yayımlanmaya hazır bir kitabı mevcuttur. 
Turgut Yüce, evli ve iki kız, bir kız torun sahibidir.

ALİ BİLGİÇ


Gazeteci, şair, yazar ve araştırmacı. 1944 yılında Yenişehir'de doğdu. Balkan savaşları sırasında Bulgaristan'ın Osmanpazarı'ndan göç eden bir ailenin oğludur. İlk ve orta öğrenimini Yenişehir'de tamamladı. Lise eğitimine Bilecik Ertuğrulgazi Lisesi'nde başladı fakat eğitimini yarıda bıraktı. Ortaokul sıralarından başlayarak düz yazı ve şiirler yazmaya başladı. Daha o yıllarda yazdıkları çeşitli gazete ve dergilerde yayınlandı. Bilecik'te öğrenciliği sırasında tanıştığı Birlik Gazete'si ile basın dünyasına adım attı. 
17 Ekim 1962'de İstanbul'dan aldığı el pedallı matbaa makinesi ve malzemeleri ile matbacılık mesleğine başladı ve ardından 1 Ocak 1963'den itibaren haftalık yayınlanan "Yenişehir Gazetesi"ni çıkarmaya başladı. 
1975'de Yenişehir'de gazetecilik çalışmalarını içeren bir küpür ve fotoğraf sergisi açtı. Bu sergisi, dönemin Basın Yayın Genel Müdürü Doğan Kasaroğlu'nun korumasında Trabzon'da da yinelendi. 1975'te Anadolu Basın Birliği'nin kuruluşunda etkin rol aldı, birliğin genel yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine seçildi. Ayrıca Bursa'da kurulu Gazeteciler Cemiyeti ile Türk Kooperatifçilik Kurumu'nun da üyesi ve sarı basın kartı sahibi olan Bilgiç, gazetecilik ve sanatsal alanlarda çeşitli ödüller kazandı. Çıkardığı gazete Anadolu'da yayınlanan en eski ve devamlı gazete ünvanına da sahiptir.
Yenişehir'de yayınlanan tüm gazete ve dergilerin yer aldığı bir arşive sahip olan Ali Bilgiç'in aynı zamanda Yenişehir tarihi ve kültürü ile ilgili bir çok eseri de arşivleme çalışmalarında bulunmuştur.
Yapıtları: Tutsak Gözler (1963), Kırık Senfoni (1970) ve Yeşil Hoca (2001)

İSMAİL GERÇEKSÖZ

İsmail Gerçeksöz 1925 İzmir doğumlu. Aslen Yenişehir’in Köprühisar Köy’ünden. 4 Nisan 1980 günü Türk Edebiyatı Dergisinin teknik yönetmenliğini ve Ortadoğu gazetesinin başyazarlığını yaparken İstanbul Acıbadem’de oğlu İbrahim Gerçeksöz ile birlikdeuğradığı bir silahlı saldırı sonucu şehit edildi. Saldırıda oğlu İbrahim Gerçeksöz ise yaralandı.
İsmail Gerçeksözilk ve ortaöğrenimlerini Manisa ve Bursa’da tamamlamasının ardından 1946 yılında erken yaşta Bursa’da gazetecilik yapmaya başladı. Bursa HakimiyetGazetesi’n de beş yıl süreli yazı işleri müdürlüğünün ardından Bursa Ekspres Gazetesi’nin yedi yıl süre ile başyazarlığını yaptı.Uzun yıllar Tanin, Vatan, Yeni İstanbul ve Tercüman gazetelerinin Bursa muhabirliklerini yürüttü. Bursa’da bulunduğu dönemde Bursa Gazeteciler Cemiyeti ve Gazeteciler Sendikasının yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu.
1961'de Almanya'ya gitti. Hannover’de Continental Fabrikası’nda mütercimlik yaptı. SternDergisi’de çalışırken, Ülkücü Hareketi’n Avrupa’da örgütlenmesi için gayret gösterdi.1976 yılında ise yurda dönerek Millet Gazetesinde başyazarlık yapmaya başladı. 1979 yılında İlhan Darendelioğlu’nun şehadetinden sonra Ortadoğu Gazetesi’nin başyazarlığını üstlendi.
Ölümü sırasında İstanbul MHP. İl Yönetim Kurulu üyesiydi ve Basın Müşavirliği görevini yürütüyordu. 1973 seçimlerinde Bursa’dan, 1977 seçimlerinde de İstanbul’dan MHP milletvekili adayı olmuştu.
Olay günü, sabahleyin oğlu ile birlikte evinin önünde, komünist militanlar tarafından düzenlenen silahlı bir saldırı neticesi şehit düştü. Aynı olayda oğlu da ağır yaralanmıştı. Cenazesi, Aksaray Valide Camii’nde kılınan namazdan sonra götürüldüğü memleketi Bursa’da toprağa verildi.
Türk milliyetçiliği fikrinin seçkin bir kültür adamı olan İsmail Gerçeksöz, Ülkücü Hareketin örgütlendiği 1960’lı yıllarda davayı geniş kitlelere ulaştıran Arif Nihat Asya, Emine Işınsu, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Yavuz Bülent Bakiler, Yetik Ozan (Turgut Günay) gibi tanınmış Ülkücü şâir ve romancılar arasında yer alır.
Şiir ve yazıları 1944'ten itibaren Demet, Uludağ, Sanat ve Edebiyat, Şadırvan, Bizim Türkiye, Çatı, Kaynak, İstanbul, Hisar, Devlet, Ortadoğu, Millet, Türk Edebiyatı gibi gazete ve dergilerde yayınlandı. Eserlerinin bir kısmını Aşık Sazından Şiirler (1944) Bursa'nın Destanı (1951) Yaşayan Ağaç (1952) Gökbayrak (1954) İkinci Dönüş (1972) adı altında kitaplaştırmıştı.
Babasından arapça ve farsça dersleri alan Gerçeksöz daha küçük yaşlarda edebiyata ilgi duydu. Şiirlerinde genellikle duygulu bir ton içinde vatan ve millet sevgisini işleyen, serbest vezinli epik bir eda ile milli ve tarihi konuları ele alan, halkımız ve memleketimize olan hayranlıklarını dile getiren İsmail Gerçeksöz, sade bir dil sade ve yalın bir üslup kullanmıştır.
1980 öncesinin vatan ve millet kavgasında Türk milliyetçiliği cephesinde komünistlere karşı fikri ve kalemiyle mücadele eden Gerçeksöz şehadetinden kısa bir süre önce Türk Edebiyatı Dergisi’nde yayınlanan "Sona Doğru" isimli şiirinde sanki akıbetini anlatmıştı. Günün birinde kahpe tuzaklardan atılan kurşanlarla hedef olarak şehit düştü.