Aslen Yenişehir'in Karasıl Köyündendir. Kendi halinde olmayıp etraftan geçen paşalara ve sair levendlerin bölükbaşılarına haber gönderip, getirip, köylere misafir kondurmakta ve etraftaki köylerden size misafir getirmeyeyim diyerek zulüm ile para, zahire ve benzeri şeyleri gasp etmektedir. Bu adam köylere giderek "Bana beş yüz akçe veriniz. Yoksa gider Bursa valisini köyünüze davet ederim" diye korkutur, köylülerde mecbur olarak bunun isteğini verirlerdi. Vermezlerse, Bursa'ya gidip valiye çıkarak rica ve istirhamda bulunup, köylerine şeref vermesini söyler ve ekseriya valiler bunun ricalarını kabul ederek ya bizzat ya da maiyetindekilerden birilerini vekil olarak gönderirlerdi. Vali köye geldi mi, zavallı köylüler mahvolurdu. Çünkü vali en aşağı yüz elli - iki yüz atlı ile gelirdi. Bu adamlar köydeki tavuk, koyun hulasa yiyecek namına ne varsa tükettiklerinden Karabey'e istediğini vermek köylülere göre daha hayırlı gelirdi. Zulüm ve barbarlıklarını hat safhaya taşıyıp köylüleri rencide etmeye, köylünün oğullarını ve hizmetkarlarını geceleri toplayıp içki içmeye zorlamakta, fukaranın ırzlarını kırmaya da başlamıştı. Yenişehir ve çevre köylerinde yaptığı zulümler ayyuka çıkmakta; dört taraftan firar eden eşkıya, haydut ve caniler gelip bunun yanına saklanmaktaydılar. Yaptığı zulümlerin ve haksızlıkların haddi ve sonu olmadığı gibi defalarca hakkında şikayet olmasına rağmen mahkemeye çağrılmış fakat hiçbirisine icabet etmemiştir.Boğazköy, Barcın, Ebeköy, Subaşı gibi vesaire köylerin ahalisi bunu şikayet etmişler ve 1715 senesinde Yenişehir Kadısı Ali Efendi direkt olarak Padişah yakınlarına bunu bizzat şikayet etmiştir. Saraya yazdığı arzuhalde; Bu zatın Kütahya ve Yenişehir yörelerinde olduğunu tutulup mahkemeye çıkarılmasını kabahati sabit olduğu halde Kütahya Kalesine hapis olunmasını talep etmiştir.
(Kaynak: Bursa Kütüğü, Kamil Kepçecioğlu, c.3, s.13,14)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder