HÜSEYİN HÜSNÜ NARİN

1875 (H.1291) yılında Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Şumnu'da doğdu. İlk öğrenimini doğduğu yer olan Şumnu'da tamamladı. 15 Ağustos 1890 tarihinde ailesi ile birlikte Türkiye'ye göç ederek Yenişehir'in Dereköy'üne yerleşti. Burada hıfzını (Kur'an-ı Kerimi ezberlemek) tamamladıktan sonra 24 Temmuz 1896 tarihinde Bursa Çelebi Sultan ve Emir Buhari Medreselerine kaydoldu. Medrese eğitimi devam ederken bir taraftan da Cami-i Kebir (Ulu Cami) Dersiâmlarından Kırşehirli Hacı Yusuf Ziya Efendi'nin ders halkasına katıldı. Kırşehirli Hacı Yusuf Ziya Efendi'nin derslerine devam ederek 1 Nisan 1913 tarihinde Ulum-u âliye ve a'liyye (dini yüksek ilimler ve alet ilimleri) tahsil ederek diploma almaya hak kazandı. (Aldığı diplomayla Milli Eğitim Bakanlığı'nca yüksek öğrenimini tamamlamış sayılır.) 1916 yılında Bursa merkeze bağlı Yıldırım Köyü (şimdiki Yıldırım ilçesi) Cami-i Hatipliğine tayin edildi. Daha sonra sırasıyla Yenişehir Medresesi Müderrisliği, Yenişehir Vaizliği ve Yenişehir Müftülüğü görevlerine atandı. 15 Mayıs 1941 yılında İznik Müftülüğü makamına getirildi. Oradan da 12 Haziran 1944 tarihinde Yenişehir Müftülüğü görevine atandı. Yenişehir Müftüsü iken 17 Eylül 1949 tarihinde 74 yaşında iken vefat etti. Evli olup üç çocuk babasıydı. Arapça, Farsça ve Fransızca bilmekte idi. 
Nisan 1920 tarihinde İstanbul Hükümeti tarafından yayınlanan Dürrizade Abdullah Efendinin Kuva-yı Milliye'cilerin öldürülmesinin dinen günah olmadığı bilakis caiz ve vazife sayıldığını bildiren fetvaya karşı yayınlanan Ankara Fetvasında imzası olan 153 müftünün çerisinde yer almıştır. Söz konusu fetvayı Hüseyin Hüsnü olarak imzalamış, soyadı kanunun çıkması ile "Narin" soyadını almıştır.
(Kaynak: Prof. Dr. Ali Koyuncu, Milli Mücadelede Din Adamları, c.2, s.173)

Hiç yorum yok: